Antalyalı olup çiftçilik yapan herkesi yakından ilgilendiren ANBİRLİK’le ilgili iki yıldır yakın takipteyim. Tüm dikkatim ve merakım bu kurumun üzerinde. Hatırlarsanız iki yıl önce basında peş peşe Antbirlik’te yolsuzluk haberleri yer aldı. Yaşananları bizlerde ele almış, yanlış giden bir şeyler olduğunu dile getirmiştik. Ancak yazılan doğru haberlere karşı hiddet ve şiddetini dibine kadar gösteren eski yönetim 17 ayrı mahkemede tarafımıza dava açmıştı. Ben ve benim gibi bu konuları ele alan Duruşundan taviz vermeyen gazeteci arkadaşlarımın hepsi bu hain girişim gibi hain şikayetlerin hepsinden beraat etti. Ne oldu ? Ve devlet, eski yönetimi görevden alıp yerine kayyum atadı. Hatta Ak Parti Antalya Milletvekili ve Dış İşleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, bir Antalya programında Antbirlik tesislerinde çiftçilere seslenip, içeriği yolsuzluk ve usulsüzlüklerle dolu olan müfettiş raporuna değinip, dev kurumun kurtulması için kayyum atamanın elzem olduğunu ifade etmiş, atanan kayyum heyetine kefil olmuştu. Yani o günlerde yazdıklarımız, anlattıklarımız hep doğruydu.
Bakan Çavuşoğlu, sonrası gelişmeler ve ANTBİRLİK’in kalkınma reçetesine kefil olurken büyük bir riski göze almıştı. Kayyum heyeti başarısız olursa fatura kendisine kesilecekti. Bu riskin karşılığı maddiyattan çok manevi ağırlığı olan bir yüktü. Hele Antalya gibi siyasi rekabetin çok güçlü olduğu bir ilde bu risk başa iş açabilirdi.
Birçok kurt pusuya yatmıştı…
Bakan Çavuşoğlu’nun, Antalya’nın en büyük çiftçi kurumunun ayağa kalkması için, siyasi hayatını bir çırpıda riske atma cesaretini göstermesi, benim olduğu gibi gözü ANTBİRLİK’te olanların tüm dikkati ve merakı Antbirlik’e çevirilmesine etken oldu.
Kayyum olarak atanan Mustafa Yavuz, birliği gerçek sahiplerin yönetmesi için vakit kaybetmeden seçime gitti ve kendisi de aday oldu. Seçimi kazanan Mustafa Yavuz, soyadı gibi de Yavuz çıktı. ‘Risk Bakan Çavuşoğlu’nun deyip yan gelip yatmadı. Bakanın gözünün üstünde olduğunun bilincinde işe dört elle sarıldı ve gece gündüz çalışarak temsil ettiği kurumun ayaklar altına düşen itibarını toparladı. Piyasalarda tükenen güveni tazeledi. Çiftçinin kazancı ve menfaatine odaklı hizmet anlayışı sergileyerek önemli kararlar aldı. Pamuktan, buğdaya, küspeden-slaja kadar birçok tarımsal alanlarda ürün yelpazesini genişletti. Kurumun, gerek Ankara ile gerek çiftçi ve piyasa ile olan tüm sorunlarını birebir takip edip hızlıca çözüme kavuşturdu. Birlik zarardan kâr eder hale geldi. Hatta kâr eden başkan Yavuz, kârın bir bölümünü kilo başına 450 kuruş olarak pamuk üreticisine verdi. İki yıl gibi kısa sürede kâr edip o kârı çiftçi ile paylaşır düzeye gelmek, ağlayan durumdaki Antalyalı pamuk üreticisinin yüzünü güldürmek ve geleceğe umutla bakmasını sağlamak hiç kolay olmayan süreçlerdir.
Gelişmeler böyle olunca pusuda bekleyen kurtlara bahar haram oldu !
Bu nedenle; bir kurumun kalkınması, başarıya ulaşması, doğru yönetilmesi için sihirli bir elin gelip “Hadi dokun her şey değişsin” mantığıyla beklemenin anlamı da yok. Başarı için bazen bakan Çavuşoğlu gibi risk almak ve takip etmek yeterli. Bu riski alarak Antbirliğin yeniden ayağa kalkmasında anahtar görevini üstlenen Sayın Bakan Çavuşoğlu’nu Antalyalı çiftçiler adına takdir etmek gerekir. Tabi ki bakan beyin güvenini boşa çıkarmayan Mustafa Yavuz’un da başarıdaki, değişimdeki emeğini unutmamalı.
Bu başarıyı ve doğru hamleleri gördükçe ‘Yazık günah çok günah boşa geçen günlere’ demekten kendimi alamıyorum. Bu kurum iyi yönetilmiş ve yolsuzluklar yapılmamış olsa Antbirlik bugün hayranlıkla övüneceğimiz bir kurum olurdu.
Olsun. Zararın neresinden dönerseniz kardır deyip, şimdi gözlerimi kapayıp hayale dalabiliyorum. Sayın Çavuşoğlu’nun desteği ve genç başkan Mustafa Yavuz’un enerjisi, bana hem Antbirlik hem Antalyalı çiftçi için güzel yarınların müjdesini veriyor. Takibe değer… Hazır olun bu yönetim ve anlayış ile yakın da Antalya eskiden olduğu gibi Beyaz Altın Tarlaları ile ucu bucağı görünmeyen ekinlere gebe günler yaşayacaktır. Ne güzel ne güzel.